- (2008) Volume 2, Issue 4
Orhan Demir*
Süleyman Demirel Üniversitesi, Egirdir Su Ürünleri Fakültesi, Egirdir, Isparta
In Turkey, knowledge about production aquaculture and fish feed are notice to formal statics recently. Development of science researc and investment lead to increasing rapidly in production of aquaculture and fish feed sectors. Firstly, in 1999 name of “fish feed” was recorded in statics of Turkey (38425 tons) and quantity of fish feed was increased to 70153 tons in 2006. Knowledges about aquaculture was recorded to the first time in 1986 and quantity of production was 3075 tons. In 2005, production of aquaculture was increased 118277tons in other words total aquaculture production of Turkey was reached share 22 %.
Turkey, aquaculture, fish feed
Türkiye su ürünleri yetistiriciliginin son 20–25 yillik yakin geçmisine bakildiginda; 1985 yilindan önce su ürünleri yetistiriciligine dair istatistiklere girmis bir veri bulunmamaktadir. Bununla birlikte su ürünleri yetistiriciligi çalismalari 1960’li yillarin sonlarina dogru sazan ve gökkusagi alabaligi, 1980 yillarin ilk yarisindan sonrada çipura, levrek yetistiriciligi çalismalari baslamistir. 1990’li yillarda yetistiricilikteki hizli üretim artislarina, 2000’li yillarda toplam su ürünleri üretimin %10-14’ü düzeylerine ulasmis (Anonim, 2007a) ve 2005 yilinda da 544773 ton olan toplam üretimin %22’si (118277tonu) yetistiricilikle elde edilmistir (Tablo 1., Sekil 1.). Bu üretimin 571 tonunu aynali sazan, 48033 tonunu alabalik, 27634 tonunu çipura, 37290 tonunu levrek, 1500 tonunu midye ve 2000 tonunu da digerleri olusmustur(Anonim, 2007b). 2005 yili verilerine göre su ürünleri yetistiriciligi yapan isletmeler yem gereksinimlerini yurt içindeki 18 adet yem fabrikasi ve balik yemi ithalati yapan firmalardan sagladigi, ayrica yetistiricilik üretim miktari göz önüne alindiginda ise yaklasik 200000 ton/yil balik yeminin kullanilmis olacagi belirtilmistir (Anonim, 2007c). 2005 yili verilerine göre su ürünleri yetistiriciligi üretiminde Ege %66.9, Karadeniz %10.2, Marmara %7.5, Akdeniz %7.1, Iç Anadolu %6.3, Dogu Anadolu %1.7 ve Güneydogu Anadolu Bölgesi ise %0.3’lük paya sahiptir. Ayrica ülkemiz balikçilik sektörünün cari fiyatlara göre 2005 yili GSYIH içinde % 0,42 (2.059.167.873 YTL ), tarim sektöründe ise %4,12 olarak gerçeklesmistir (Anonim, 2007b).
Türkiye’de bazi yillara ait yetistiricilikle elde edilen üretimin dagilimi, 1986 yilinda 3075 tonluk üretimin %98.9’u (3040 ton) içsu, %1.1’i (35 ton) deniz; 1990 yilinda 5782 ton yetistiriciligin %73.3’ü (4237 ton) içsu, %26.7’si (1545 ton) deniz; 1995 yili verilerine göre 21607 ton üretimin %60.7’si (13113 ton) içsu, %39.3’ü (8494 ton) deniz; 2000 yilinda 79031 ton olan üretimin %54.9’unu (43385 ton) içsu, %45.1’ini (35646 ton) deniz; 2004 yili kayitlarina göre 94010 tonluk yetistiriciligin %46.9’unu (44115 ton) içsu, %53.1’ini (49895 ton) deniz; 2005 yilinda ise 118277 ton olan üretimin % 41’ini (48604 ton) içsu ve %59’unuda (69673 ton) deniz kaynaklari olusturmaktadir. Türkiye'de 1986- 2005 dönemine ait bazi yillardaki içsu ve deniz ortamlarindan yetistiricilikle elde edilen su ürünleri üretim miktari Tablo 2 ve Sekil 2’de verilmistir (Anonim, 2007b).
FAO kayitlarina göre 380 sucul organizma türünün yetistiriciliginin yapildigi ve bunlarin 273 tanesini balik, 85’i kabuklu organizmalar ve 52 tanesini de eklembacaklilar olusturmaktadir (Alpbaz, 2005). Dünyada 2004 yili su ürünleri üretimi toplam 140 475 164 tondur. Bu üretimin %68’ini ( 95 006 808 ton) avcilik ve %32’sini (45 468 356 ton) ise yetistiricilik olusturmakta, bazi ülkelerde yetistiricilik oranlari örnegin Çin’de %64, Misir’da %54, Yunanistan’da %51, Banglades’te %43,5, Brezilya’da %26, Norveç’te %20 ve Japonya’da %14.9, Türkiye’de ise %14.6’ya (Anonim, 2007d) ve 2005 yilinda ise %22 oranina ulasmistir (Anonim, 2007b). Ülkemiz içsularinda alabalik, sazan, yilan baligi; denizde ise çipura, levrek basta olmak üzere orkinoz, kalkan baligi, lahoz, karagöz, sinagrit, karagöz, fangiri, sivriburun gibi alternatif türlerin yetistiricilik çalismalari da sürmektedir (Özden ve vd., 2005). Tablo 1-2’ye bakildiginda, ülkemizde yetistiriciligin yönü son yillarda deniz kökenli türler lehine gelismektedir. Yetistiriciligi yapilan türlerin büyük çogunlugunu etçil (karnivor) baliklar olusturmaktadir. Beslenmelerinde hayvansal kökenli besinleri tercih eden karnivor baliklarin karma yem bilesimlerinin %60-80’ni hayvansal protein kaynakli yem hammaddeleri olusturmaktadir. Salmon, alabalik, deniz baliklari ve karides karma yemlerinde yem hammaddelerinin kullanim oranlari Tablo 3’de verilmistir. Bu kaynaklarin basinda balik unu gelmektedir. Farkli hayvan yemleri ile sektörlerde balik unu ve yaginin tahmini kullanim oranlarina iliskin degerlerler Tablo 4-5’de verilmistir (Sabaut, 2007).
Birim karma yemle çesitli hayvanlardan elde edilen yenilebilir et verimleri degismektedir. Örnegin 100kg karma yemle salmon baliklari 65kg, tavuklar 20kg, domuzlar ise 13kg yenilebilir et vermektedir (Sabaut, 2007). Yem fiyati baligin türüne, gelisim evresine (yavru, genç, porsiyon, anaç vb ), ödeme kosullarina, yem yapim teknolojisine besin içerigi ve nakliye gibi kosullara bagli olarak degismektedir. Buna göre yurt içi üretiminde, yavru yeminin kilosu 1,9–2,9 dolar (%8 kdv ve nakliye hariç), genç- porsiyonluk balik yemi 1.09–1.4 dolar ve anaç balik yemi ise 1–2 dolar arasinda degismektedir. Ülkemizde yavru ve anaç baliklarin yeminin önemli bir kismi ithal edilmekte, özellikle ithal yavru yemlerinin kilogram fiyatlari 10–20 dolar arasinda degismektedir. Su ürünleri yetistiriciligi; sucul organizmalarin biyolojik gelisim evrelerine göre, optimum çevre kosullarinin kontrollü olarak bu canlilara sunulmasidir. Bununla birlikte su ürünleri yetistiriciligi, üretim yapilan su kaynaklarinin dogal ekolojik kosullarini, dengelerini bozmadan yok etmenden, ekonomik ilkelere dayanan, çok sayida bilim dallariyla ve çesitli sektörlerle iliskisi olan önemli bir faaliyetler toplulugudur. Su ürünleri üretiminde, yetistiricilikle elde edilen ürün miktari 1986–2005 yillarinda hizla arttigi görülmektedir (Tablo 1–2). Bu baglamda çok hizli gelisen bu sektörde birim balik üretim maliyetinin en önemli payini da %30–70 oranindaki yem girdisi olusturmakta ve bu deger ortalama %40–50 arasinda degismektedir( Atay, 1995; Bilgüven, 2002; Sabaut, 2007) .
Su ürünleri isletmelerinde gereksinim duyulan yem veya yem hammaddesinin isletme içi kosullardan temin etme olanagi diger hayvancilik sektörlerine göre yok gibidir. Bu bakimdan yetistiricilikte baliklarin tüm besin gereksinimleri karma yemler ile karsilanmasi gerekmektedir. Biyolojik üretim süreci içerisinde canlinin büyüme hizi; türe, gelisim evresine, fizyolojik fonksiyonlara, çevre kosullarinin uygunluguna, optimum beslenme ve bakim vb. kosullara göre degismektedir. Ayrica pazar kosullari da yetistirilecek baligin satis büyüklügünü dolayli olarak üretim sürecini ve birim balik maliyetini etkilemektedir. Dogal ekosistemlerde karnivor baliklar 1kg canli agirlik kazanci için 5-10kg canli yem tüketmekte, hatta bu deger 10-15kg’a ulasabildigi de belirtilmektedir (Sabaut, 2007). Yetistiricilik kosullarinda örnegin alabaliklar besin kesesi çekilip disaridan yem almaya basladiktan sonra yaklasik 8–12 ay içerisinde satis agirligina (180- 220g) ulasmakta ve bir kilo balik üretimi için daha önceleri 1.5–2.0 kg karma yem gerekliyken, bu deger son yillarda ise daha uygun yem formülasyonu, yem hammadde seçimi, yem yapim teknigiyle, optimum çevre kosullari ve bakim besleme çalismalarindaki yeni gelisim ve düzenlemelerle, teknolojik olanak ve ekipmanlari kullanmak suretiyle bu oran 0.9–1.4kg karma yem düzeyine çekilmistir. Çipura, levrek baliklari 14–18 aylik süreçte satis agirligina (350-450g) ulasmakta ve birim balik üretimi için yaklasik 1.4–2.29kg yem kullanilmaktadir (Yildirim ve Alpbaz, 2005). Son yillarda, pazarin taleplerine göre balik satis büyüklüklerinde artis yönünde taleplerde olmaya baslamistir.
Türkiye’de su ürünleri sektörünün yem gereksinimi, çogunlugu diger hayvancilik sektörüne hizmet veren yem fabrikalari araciligiyla saglanmaktaydi. Ancak bu fabrikalarda kullanilan pelet teknolojisi balik yemi için uygun bir yem yapim teknoloji degildir. Balik yemi yapimi için en uygun teknoloji su an ekstruder ve ekspander teknolojisidir. Ekstruder yem yapim teknigiyle balik, kedi, köpek ve laboratuar hayvanlarinin yemlerinin üretiminde hammaddelerin pisirilmesi, salmonelladan arindirilmasi, zararli besin (antinutrient) bilesenlerin zararsiz hale getirilmesi, yag enerjisinden yararlanmanin artirilmasi, yemden yararlanmanin yükseltilmesi, nisastanin % 80‘in jelatinlesmesi ve buna bagli olarak su tutma kapasitesinin de artmasi üzerine olumlu etkileri olmaktadir (Ergün ve vd., 2004). Sektör için bu baglamda son 5–10 yil içerisinde ekstruder teknigiyle uygun karma yem üretimi yapan fabrikalarda üretime baslamistir. Çünkü bu üretim teknigi ile yemi fiziksel, kimyasal ve biyolojik degeri artirilarak canlinin yemden optimum düzeyde yararlanmasina, yem kayiplarinin azaltilmasiyla birim maliyetin daha asagiya çekilmesine, ayrica çevre kirligine yol açacak azot ve fosfor yükünün azaltilmasinda da önemli katkilar saglamaktadir.
Su ürünleri yetistiriciliginin sorunlarindan biride canlilarin beslenmesinde kullanilan yemin yaratacagi organik kökenli çevre kirliligi riskidir. Bu riskin çözümü; ancak ve ancak bilimsel temellere dayanan, dogaya ve yasalara bagli üretim çalismalarini yürüten bu sektörün kendisi tarafindan ortaya konulmasiyla olasidir. Bu bakimdan “canli-çevre-yem-ekonomik ilkeler” iliskilerin bir bütün olarak ele alinmasiyla da üretime süreklilik kazandiran, sorunlari zamaninda dogru saptayip çözen çevre dostu bir ekonomik faaliyetlerle gerçeklestirilmis olacaktir.
Ülkemizde içsu kaynaklarinda 1112 adet, denizlerinde 307 adet çesitli tipte isletme ile 16 adet deniz baliklari kuluçkahanesi olmak üzere toplam 1435 adet isletme faaliyet göstermektedir. Tesis kapasiteleri 3–5 ton/yil ile 1000–3000 ton/yil gibi çok farkli büyüklükteki isletmelerden olusmaktadir. Içsu baliklari üretim tesislerinin yaklasik %91’i 100 ton/yilin altinda (toplam isletme sayisinin %93,3’ü) üretim yapmaktadir. Deniz baliklari üretimini yapan isletmelerden yilda 100 tondan daha az kapasiteli olanlarin orani %48 (toplam isletme sayisinin %10’u) ve yilda 1000 ton ve üzerinde üretim yapan isletmelerin büyük çogunlugu deniz baliklari isletmeleridir (Anonim 2007b). Ülkemiz yem sanayi 1959 yilinda 3533 ton yem üretirken, 2006 yilinda 7467081 tona ulasmis, bunun %42’sini kanatli, %60,5’ini büyük ve küçükbas ve %1’inide diger yemler olusturmaktadir. 2006 yili itibariyla kurulu fabrika sayisi 646 adet, toplam kapasite 15.598.000 ton/yil, faaliyette olmayan fabrika sayisi ise 178 adettir. Kurulu kapasite orani %60 düzeyindedir. 2006 yili verilerine göre fabrikalarin kapasitelerine göre dagilimlari söyledir; %68,8’i 1–10 ton/saat; %23.4’i 11–20 ton/saat; %5’i 21–30 ton/saat; %1.9’u 31–40 ton/saat; %0,6’i 41–50 ton/saat ve %0.6’si 51–60 ton /saattir. Su ürünleri sektöründe kullanilan yemler, 1998 yilina kadar yem istatistiklerine diger yemler grubu içerisinde degerlendirilirken, 1999 yili itibariyle kayitlara ilk defa balik yemi olarak geçmistir (Tablo 6., Sekil 3.).
Bu veriler isinda gerek balik yemi üretimi gerekse su ürünleri yetistiriciligi üretim düzeyleri (Tablo 6’e bakildiginda yillar itibariyla balik yemi ve yetistiricilik üretim miktari) arasinda ters bir durum oldugu gözlenmektedir. Bu durum, tüketilen yem ve elde edilen ürünün miktarina “yem dönüsüm oranina” göre irdelendiginde, bir kilo canli agirlik için yaklasik bir kilo karma yem tüketiminin oldugu kabul edilecek olunsa bile 2004 yili için 30000 ton, 2005 yili verilerine göre yaklasik 60000 ton yem açigi oldugu açikça görülmekte ve bu yem açiginin 15924.6 tonu (2006 yili yem sanayi istatistigine göre ise 29541 tonu) ithalatla karsilanmistir. Bu durumda kayitlara girmemis bir kisim verilerinde olabilecegi kanisina varilmistir. Ülkemizin su ürünleri yetistiriciligi 2005 yili verilerine göre toplam üretimin %22 düzeyine ulasirken, dünya su ürünleri üretiminde bu oran 2004 yili verilerine göre %32’i düzeyindedir (Anonim, 2007d). Ayrica dünyada 2001 yilinda 597 milyon ton hayvan yemi üretilmis ve bunun %2’si su ürünleri sektörü için üretilen yemlerdir(Anonim, 2007d). Bu baglamda, yakin birkaç yillik süreçte dünyadaki bu üretim oranlari ülkemiz için hedef alindiginda, balik ve yem üretiminde bu degerlerin tahmini olarak 210000–220000 ton/yil düzeyine ulastirilmasi gerekmektedir. Bu üretim artislarinin da mutlak olarak bilimsel çalismalarin isiginda, ekolojik dengeyi bozmadan, planli sektörel desteklerlerle örgütlenmis ve alt yapisini tamamlamis olarak en kisa süreçte gerçeklestirilmelidir.