- (2009) Volume 3, Issue 1
Ayse Tasdemir*, M. Rusen Ustaoglu, Süleyman Balik
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü, Içsular Biyolojsi Anabilim Dali, Bornova-Izmir
In order to determine the Chironomidea (Diptera) fauna of Gediz Delta, seasonal samplings were carried out between February 1998 and May 1999 at 16 stations. Physico-chemical measurements from the 16 stations of the River Gediz showed that temperature values are between 8ºC and 31ºC, dissolved oxygen values are between 0 mg/l and 14 mg/l ; pH values are between 7 and 9.93 and salinity values are between 0.56‰ and 38.8‰. An Ekman–Birge Grab (15x15 cm) was used in benthic samplings. Sampled materials were sieved through a 0.5 mm mesh sized sieve and fixed in 70% alcohol. As a consequence of the study, totaly 22 taxa were determined. Of the determined taxa, 4 species belong to Tanypodinae subfamily of the Chironomidae family, one belongs to Orthocladiinae and 17 belong to Chironomidae.
Chironomidae, Diptera, Fauna, Gediz Delta, Izmir
Kara ve denizler arasindaki geçisi saglayan kiyisal bölgeler, sosyo-ekonomik ve ekolojik degerler açisindan, yer yuvarinin en önemli alanlarindan birini olustururlar. Bu bölgelerde lagünler, deltalar, sulak alanlar ve nehir agzi gibi ekolojik ve ekonomik degeri yüksek ekosistemler yer alir. Bunlardan sulak alanlar, ekolojik olusumlari ve biyolojik degerleriyle önemli islevlere sahip ekosistemlerdir. Bulunduklari bölgenin su rejimini düzenleme, taskinlari kontrol etme, yöre iklimini yumusatma, atik sulari filtreleme gibi çok yönlü islevlerin yani sira balikçilik, hayvan otlatma, saz üretimi, avcilik, turizm, eglence ve dinlence gibi degisik etkinliklerle de bölge ve ülke ekonomisine önemli katkilar saglamaktadir. Dolayisiyla çevrelerinde yasayan insanlar için büyük degerler tasirlar.
Tatli ve tuzlusu ekosistemini bir arada bulunduran Gediz Deltasi da ülkemizin uluslararasi öneme sahip sulak alanlarindan birisidir. Degisik habitat istekleri olan pek çok canli türü için ideal beslenme, konaklama ve üreme alani olmasi ve ayrica 207 civarinda su kusunu düzenli olarak barindirmasi önemini arttirmaktadir (Siki, 2002).
Deltanin olusumunda büyük payi olan Gediz Nehri’nin, havzadaki sanayi kuruluslari, tarim alanlari ve yerlesim alanlarindan tasinan kirlilik nedeniyle su kalitesinin bozulmasi; sulama mevsiminde nehrin yukari havzasindaki sularinin tamamina yakininin sulamada kullanilmasi; tuzlalarin genisletilmesi ve habitatlarin tahribi gibi nedenlerle sulak alan ekosisteminin dogal dengesi bozulmaya baslamistir.
Bu nedenle, Çevre Bakanligi, Çevre Koruma Genel Müdürlügünün “Dogayi Koruma ve Uygun Kullanimi” çalismalari çerçevesinde Hassas Ekosistemler ve Korunan Alanlar Dairesi Baskanliginca yürütülen “Sulak Alanlarin Yönetim Projesi” çerçevesinde “Gediz Deltasi Sulak Alan Yönetim Plani” alt projesi olarak Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü tarafindan bir proje gerçeklestirilmistir.
Bu projenin amaci; Gediz Deltasi ve çevresinin temel çevresel özelliklerinin belirlenmesi, dogal kaynaklarin kullanimi ve sosyo-ekonomik durumunun belirlenmesi ve dolayisiyla ekosistemin degerlendirmesini yapmaktir. Bu degerlendirmeler sonucu elde edilen verilere göre, sistemin sürdürülebilirligini saglayacak bir yönetim plani hazirlamaktir.
Gediz Nehri ile ilgili daha önceden yapilmis çalismalara bakildiginda; Sahin (1987, 1991) Marmara, Ege ve Sakarya Sistemi Akarsularinin Chironomidae faunasi ile Türkiye Chironomidae Potamofaunasi üzerine yaptigi çalismada Gediz Nehir sisteminin Chironomidae faunasini, Balik ve dig. (1999) ise Kuzey Ege Bölgesi’ndeki Akarsularin Faunasini ve Balik ve dig. (2004) Gediz Deltasi Oligochaeta ve Aphanoneura (Annelida) faunasini tespit etmislerdir.
Ekolojik açidan oldukça önemli olan Gediz Deltasini izleme çalismalari için fauna ve florasinin tam olarak ortaya çikarilmasi gerekmektedir. Yapilan bu çalisma ile bir nebze olsun bu ihtiyacin karsilanmasi ve bu sayede ülkemizin fauna kompozisyonuna katkida bulunulmasi amaçlanmistir.
Gediz Deltasi Izmir ili sinirlari içinde, Izmir sehrinin 26 km kuzey-batisinda (38° 30’K, 26° 55’D) Gediz nehrinin eski yataklarini kapsayan bölgede yer alir. 20.400 ha’lik toplam alana sahip olan delta, tuzlu ve tatlisu batakliklari (5000 ha), koylar ve tuzlalar (3.300 ha) ve dört lagünden (Homa, 1824 ha; Çilazmak, 725 ha; Kirdeniz, 450 ha; Ragippasa, 500 ha) olusan genis bir kiyisal sulak alandir.
Gediz Deltasi’nin Chironomidae familyasini belirlemek amaciyla, Subat 1998-Mayis 1999 tarihleri arasinda, 16 istasyondan mevsimsel örneklemeler yapilmistir. Bu istasyonlardan ikisi Gediz Nehri üzerinde (1 ve 2 ist), biri Gediz Nehrinin denize açildigi bölgede (4. ist), üçü drenaj kanallari üzerinde (3., 5. ve 6. ist), ikisi Gediz agzina yakin konumda ve Gediz sularindan etkilenme olasiligi fazla olan Kirdeniz Lagünü içi (7. ist) ve disi (8. ist), ikisi Homa Lagünü içi ve disinda (9. ve 10. ist), ikisi Çilazmak Lagünü içi ve disinda (11. ve 12. ist), ikisi Ragippasa Lagünü içi ve açiginda (14. ve 15. ist), ikisi de Gediz Nehrinin eski kolu üzerinde (13. ve 16. ist) bulunmaktadir (Sekil 1).
Istasyonlardan alinan örneklerin fiziko-kimyasal özelliklerinin saptanmasi amaciyla sicaklik 0,1 hassasiyetli termometre ile pH, Hanna HI 8014 model pH-metre ile; kondaktivite, Hanna HI 8033 model kondaktivimetre ile; salinite, Mohr-Knudsen metodu ile, çözünmüs oksijende titrasyon metodu (Winkler metodu) ile ölçülmüstür.
Istasyonlardan alinan çamur örneklerinin 500 μm göz açikligindaki elekten geçirilmesiyle elde edilen chironomid örnekleri %4’lük formaldehit solusyonunda tespit edilerek, laboratuvarda bol su ile yikandiktan sonra %70’lik alkolde saklanmistir.
Örneklerin taksonomik incelenmesinde, Cranston (1982), Sahin (1991), Epler (1995) ile Klink ve Moller Pilot (2003)’un yayinlarindan faydalanilmistir.
Gediz nehrinde Subat 1998 ve Mayis 1999 tarihleri arasinda 16 istasyondan yapilan ölçümler sonucunda sicaklik degerlerinin 8ºC (9. ist) ile 31ºC (11. ist); Çözünmüs oksijen degerlerinin 0 mg/l (16. ist) ile 14 mg/l (8. ist); pH degerlerinin 7 (8. ist) ile 9.93 (3. ist); tuzluluk degerlerinin ‰ 0.56 (1. ve 2. ist) ile ‰ 38.8 (12. ist) arasinda degistigi gözlenmistir (Tablo 1).
Bu çalismada Chironomidae familyasinin Tanypodinae (4 takson), Orthocladiinae (1 takson) ve Chironominae (17 takson) altfamilyalarina ait toplam 22 takson saptanmistir (Tablo 2).
Gediz Deltasi’nda tespit edilen Chironomidae familyasina ait taksonlarin mevsimlere göre dagilimi da Tablo 3’de verilmistir.
Tespit edilen taksonlarin istasyonlara göre dagilimlarina baktigimizda; 16 istasyondan 11’inde chironomid örnegine rastlanilmamistir. Bu istasyonlar; Gediz Nehri agzi (4. ist), Kirdeniz Lagünü içi (7. ist) ve disi (8. ist), Homa Lagünü içi ve disinda (9. ve 10. ist), Çilazmak Lagünü içi ve disinda (11. ve 12. ist), Ragippasa Lagünü içi ve açiginda (14. ve 15. ist), Gediz Nehrinin eski kolu üzerinde (13. ve 16. ist) yer alan istasyonlardir. Dikkat edildigi üzere örnek bulunmayan istasyonlar lagün içerisinde ve lagün açiginda ya da bu alanlara çok yakin konumdadirlar (13. ve 16. ist). Bu istasyonlarin tuzluluk oranlarinin yüksek olmasi (‰ 20-‰ 41) chironomid larvalarinin o lokalitelerde bulunmayisinin en önemli sebeplerinden birini olusturmaktadir. Bunlardan sadece 16 nolu istasyonun tuzlulugu chironomidlerin bulunmasini engellemeyecek oranda (‰ 7) olmasina ragmen, bu istasyon proje kapsaminda yapilan su kalitesi analizleri sonucuna göre Gediz Deltasinin en kirli istasyonlarindan biri olarak tespit edilmistir. Özellikle bu istasyonun çevresinde birçok sanayi kurulusu bulunmaktadir.
Chironomidae larvalarinin bulundugu istasyonlarin tatli su karakterinde oldugu görülmektedir. 1. istasyon Gediz Nehri üzerinde olup tuzluluk degisimleri %0 0.56 ile %0 1.46 arasinda degismektedir. Ayni durum 2. istasyon içinde geçerli olup bu istasyonda tatli su karakterindedir (maks %0 1.76). Diger istasyonlarda (3., 5. ve 6. ist) ise tuzluluk degerlerinde dalgalanmalar gözlenmektedir (3. ist %0 1.17-15.79, 5. ist %0 1.76- 16.08, 6. ist %0 2.34-21.6). Gözlenen bu büyük dalgalanmalar yazin sicaklik artisiyla buharlasma sebebiyle tuzlulugun artmasi; kisin da yagmur sulari ile suyun seyrelmesinden kaynaklanmaktadir. 3. istasyondaki diger bir sebep ise bu istasyonun denizin etkisinde olmasidir.
Örneklemeler esnasinda en yaygin olarak rastlanilan türlerin Chironomus plumosus ve Chironomus anthracinus oldugu görülmektedir. (Tablo 2). Bu türler Chironomidae familyasi içerisinde toleransi en genis olan türler olup çogu yerde dagilim gösterirler.
Tür çesitliligi açisindan en zengin istasyonlar 1. (13 takson) ve 5. (8 takson) istasyonlar olup bu istasyonlari 7 taksonla 2. istasyon, 5 taksonla 6. istasyon ve 4 taksonla 3. istasyon izlemektedir (Tablo 2).
Görüldügü üzere Gediz nehri üzerinde bulunan istasyonlar daha zengin olup (Istasyon 1, 2 ve 5) bunun sebebi olarak bu istasyonlarin Gediz nehrinin etkisinden dolayi daha tatli su karakterinde olmasina ve bu nehrin o lokalitelere tasidigi türlere baglayabiliriz. Ayni sekilde 3. istasyonunda diger istasyonlara nazaran en fakir istasyon olmasini da daha fazla denizin etkisinde olmasina baglayabiliriz.
Türlerin mevsimsel dagilimi incelendiginde, en fazla türe Agustos 1998’de (10 takson) rastlanmis olup, bu ayi 8 takson ile Mart 1999 izlemektedir (Tablo 3).
Sahin (1987, 1991) Gediz Nehrinden 56 takson ( Tanypodinae (11 takson), Orthocladiinae (17 takson), Chironomini (19 takson), Tanytarsini (9 takson)) bildirmistir. Her iki çalismada ortak olan taksonlar Procladius (Holotanypus) sp., Chironomus anthracinus, Chironomus (Camptochironomus) tentans, Chironomus thummi, Polypedilum convictum, Tanytarsus sp. dir.
Bu çalisma ile Sahin’in (1987,1991) yapmis oldugu çalisma arasindaki takson çesitliligi açisindan bariz farkliligin sebeplerini; öncelikle Sahin’in Gediz nehri ile ilgili çalismis oldugu lokaliteleri detayli belirtmemesine karsin genelde nehir üzerinden örnekleme yaptigi anlasilmaktadir. Bu çalismada ise seçilen istasyonlarin büyük bir çogunlugu delta içerisinden seçilmis olup genelde ya denize yakin ya da denizin içinde olup tuzlulugu yüksek olan ortamlardir. Dolayisiyla tür çesitliligi açisindan olusan farkin böyle çikmasi gayet dogaldir.
Balik, S., Ustaoglu, M.R., Sari, H.M., (1999), Kuzey Ege Bölgesi’ndeki Akarsularin Faunasi Üzerine Ilk Gözlemler. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, Bornova-Izmir, 16(3- 4): 289-299.
Balik, S., Ustaoglu, M.R.,Yildiz, S., (2004), Oligochaeta and Aphanoneura (Annelida)Fauna of the Gediz Delta (Menemen- Izmir). Turkish Journal of Zoology, 28: 183-197.
Cranston, P.S., (1982), A Key to The Larvae ofThe British Orthocladiinae (Chironomidae). Freshwater Biological Association Scientific Publication No.45. 152 pp.
Epler, J.H., (1995), Identification Manual for the Larval Chironomidae (Diptera) of Florida. State of Florida Department of Environmental Protection Division of Water Facilities Tallahassee. 110 pp.
Klink, A.G., Moller Pillot, H.K.M., (2003), Chironomidae larvae. Key to the Higher Taxa and Species of the Lowlands of Northwestern Europe. World Biodiversity Database, CD-ROM Series. Expert Center for Taxonomic Identification, University of Amsterdam.
Siki, M., (2002), Gediz Deltasi (Izmir Kus Cenneti) Kuslari. Ekoloji Dergisi, 11(44): 11-16.
Sahin, Y., (1987), Marmara, Ege Bölgeleri ve Sakarya Sistemi Akarsulari Chironomidae (Diptera) Larvalari ve Yayilislari. Doga Tübitak Zooloji Dergisi, 1( 3): 179-188.
Sahin, Y., (1991), Türkiye Chironomidae Potamofaunasi. TÜBITAK, TBAG-869 nolu proje, 88s.